Op. Dr. Seher Şirin

Sık görülen hemoroid hastalığı hastalık sırasında da tedavi sonrasında da sıkıntılar yaşatır. Bu nedenle tedavide en rahat, konforlu olan yöntemler seçilir. 2-3. derecede hemoroidlerde lastik bantla boğma ve infrared koagülasyon yöntemleri (bir arada da kullanılabilir) ağrının az olması, hastaneye yatış ve genel anestezi gerektirmemesi ve komplikasyonların az olması nedeniyle önerilmelidir.

Kadınlarda her dönemde memelere ait şikayetler, belirtiler olabilir. Doğurganlık çağında, adet döngüsüne bağlı olan ağrılar sıktır fakat çoğu zaman önemsizdir. Memede kitle, kızarıklık, şişlik gibi bazı şikayetler ve belirtiler ise önemlidir. İltihaplar tedaviye cevap vermezse kanser olabileceği düşüncesiyle biyopsi alınmalıdır. Kitleler ise aksi ispatlanıncaya kadar kötü olabileceği düşünülmelidir ve ileri tetkik mutlaka yapılmalıdır.

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen ve akciğer kanserinden sonra 2. sırada ölüme sebep veren bir kanser türüdür. Erken teşhis edildiğinde yaşama oranı yüksek bir kanser türüdür. Erken teşhis ise kendi kendine meme muayenesi, doktor muayenesi, rutin kontroller ile mümkün olur. Meme kanserini açısından bazı durumlar risk faktörüdür. Teşhiste 1 basamak kendi kendine meme muayenesi ve doktor muayenesidir.

Meme kanseri teşhisinde en önemli adım hastanın kendi kendine meme muayenesidir. 40 yaş üstünde kadının hiç şikayeti olmasa da belli aralıklarla doktor kontrolü ve tarama mamografileri yapılması gerekir. Tarama mamograflerinin amacı kitle muayenede ele gelecek kadar büyümeden tespit etmektir. Tespit edilen bir kitlenin iyi olup olmadığının tespiti için ise biyopsi gerekecektir.

Meme kanseri kadınların korkulu rüyası olmasına rağmen erken teşhis ve tedaviyle yaşama şansı olan bir hastalıktır. Tedavi planlaması her hastaya göre değişir. Hastanın yaşı, menapoz durumu, tümörün tipi, yayılma durumu, hastanın ek hastalıkları gibi durumlar göz önüne alınarak tedavi planlanır. Cerrahi tedavi, kemoterapi, ışın tedavisi hormonoterapi gibi tedaviler uygulanır. Bu tedavilerin sıralamasına ve ne yapılacağına genel cerrahi, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi uzmanları birlikte karar vermelidir.

Nasır her ne kadar hayatı tehdit eden bir hastalık değilse de ağrı nedeniyle hastalara sıkıntı yaratan bir hastalıktır. Devamlı olan travmalar sonrasında ciltteki tabakaların sertleşmesi ve kalınlaşmasıyla oluşur. Tedaviden önemlisi nasır oluşmasını önlemektir. Bazı hususlara dikkat edilecek olursa kolaylıkla önlenebilir. Oluştuktan sonra ise ilaç tedavisi, cerrahi tedavi ve radyofrekansla çıkarma tedavisi gibi seçenekler olsa da en etkili tedavi radyofrekans yöntemidir.

Makat (anal bölge) hastalıkları en çok ihmal edilen,en çok gereksiz ve yanlış ilaç kullanılan hastalıklardandır. Kadınlarda daha fazla olmak üzere utanma duygusundan muayene ihmal edilir. Komşuların, eczacıların önerisiyle ilaç kullanılır, geçmeyince son çare doktora muayeneye gidilir. Makat hastalıklarının çok büyük bir kısmı iyi huyludur fakat ağrı,akıntı gibi şikayetlerle hastaya sıkıntı verir. Azımsanmayacak oranda kötü huylu hastalıkları da vardır ve bilinçsiz ilaç kullanımıyla geç evrelerde tespit edilebilir.

Kadınlarda görülen meme sorunlarının bir kısmı fibrokistik meme yapısı gibi hastalık sayılmasa da ağrı yaparak hastanın konforunu oldukça kötü etkileyebilir.Bir kısmı meme iltihapları gibi akıntısı ve ağrısıyla hastaya sıkıntı verir. Fibroadenom ve kist gibi iyi huylu olanlar ise takip gerektirebilir. Meme kanseri ise kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Günümüzde hala geç teşhisten dolayı ölüme sebep olabilmektedir.

HPV virüsü tüm vücutta siğil adı verilen ciltten kabarık,ağrısız,kaşıntılı,çoğunlukla ten renginde lezyonlar oluşturur. Çoğalması ve bazı kanserlere yol açması nedeniyle önemlidir. Genital ve anal siğiller çoğunlukla cinsel yolla bulaşır. El,ayak,yüzdeki siğiller ise temas yoluyla bulaşır. Her yaşta olabileceği gibi cinsel aktif olma yaşlarında özellikle anogenital siğiller fazla görülür. Tedavi yöntemlerinden en kesin,en kolay ve en pratik yöntem radyofrekansla siğilleri tek tek yakmaktır.

Kıl dönmesi (pilonidal sinüs) hastalığı tehlikeli bir hastalık olmasa bile hastanın yaşam konforunu çok etkileyen,tekrarlayan bir hastalıktır. Ameliyattan sonra etkili,iyi bir bakım yapılırsa,herhangi bir aksilik (akıntı,yara açılması gibi) olunca doktoru etkili bir pansuman ile temizleyebilirse sorun kolaylıkla çözülecektir. Yara yerine baticon sürüp kapatmak hiç bir zaman etkili bir pansuman değildir. Tekrarlamasını önlemeye yönelik bazı hijyen kurallarını uzun süreler uygulamak gerekir.